Üç yakın arkadaş, tesettür giyim kültürünü modern dünyada yaşatma kararlılığıyla Qepra’yı kurmaya karar verdi. Çocukluklarından itibaren ferace ve abaya gibi geleneksel tesettür kıyafetlerine aşina olan bu arkadaşlar, zamanla bu kıyafetlerin yerini modern tarzların aldığını gözlemlediler. Ancak onlar için bu geleneksel giysiler, inançlarını ve kültürel kimliklerini yansıtan önemli sembollerdi.

Arkadaşlar, tesettürlü kadınlara hem şık hem de tesettüre uygun kıyafetler sunarak bu kültürel mirası koruma ve yaygınlaştırma misyonunu üstlendiler. Bu süreçte eşleri de büyük bir destek sağladı; markanın finansal ve lojistik altyapısını kurmalarına yardımcı oldular.

Qepra, yalnızca ferace ve abaya değil, aynı zamanda büyük boy şal ve sufle gibi tesettüre uygun ürünlerle de zengin bir koleksiyon sunarak tesettür modasında fark oluşturdu. Amaçları, Türkiye’de ferace ve abaya kültürünü yeniden canlandırmak ve tesettürün asıl ruhunu yansıtan tarzları yaygınlaştırmaktı.

Bugün Qepra, bu üç yakın arkadaşın ortak vizyonu ve kararlılığı sayesinde Türkiye’de tesettür giyiminin önde gelen temsilcilerinden biri haline geldi. Marka, geleneksel değerleri modern çizgilerle buluşturarak, tesettürlü kadınlara şıklık ve zarafet sunuyor. Qepra’nın hikayesi, tesettür mirasının modern dünyada da güçlü ve etkili bir şekilde var olabileceğini gösteren bir başarı öyküsüdür.